Diz Ağrıları
Diz Ağrıları: Diz, vücudun ağırlık taşıyan en hareketli eklemidir. Bu sebepten hastalıklara ve yaralanmalara sıklıkla maruz kalır. Dizin anatomik çatısı uyluk(femur) ve kaval (tibia) kemiklerinin eklemleşmesi, bunların arasında amortisör görevi gören menisküs denilen yastıkçıklar, bu yapıyı bir arada tutan kalın ve dayanıklı bantlar dan (ligamentler) oluşur. Bu çatıyı hareket ettiren ve destekleyen kaslar kuşatmıştır.
Diz Ağrıları
Dizin stabil yapısını esas olarak bağlar sağlar. Bu bağlarda gevşeme eklemin stabil ve dayanıklı yapısını kaybetmesine ve diz hastalıklarının başlamasına neden olur. Dizin stabil yapısını ikinci derece destekleyen kaslardır. Kasların yeterince güçlü olması diz hastalıklarında çok önemlidir.
Risk Faktörleri
1- Obezite: Diz hastalıklarında en önemli faktör kilodur. Vücudun ağırlık taşıyan en hareketli eklemi olduğundan dize fazla yük binmesi eklem kıkırdaklarının ve menisküslerin erken yıpranmasına neden olur. Bu yıpranma diz kireçlemesinin (osteoartrit) ve menisküs yırtıklarının en önemli sebebidir.
2- Vücudun Biomekanik Yapısı: Eğer diz eklemine vücut ağırlığı dengeli olarak dağılıyorsa eklem kıkırdağı ve menisküste zedelenme olmaz. Ancak bu yük dağılımı bozuksa ve dengesiz bir dağılım varsa fazla yük altında kalan alanlarda erken yıpranma olacaktır.
Kadınlarda kalça yapısının daha geniş olmasından dolayı dizin iç kısımlarına aktarılan yük daha fazladır. Bu yüzden diz kireçlemeleri kadınlarda çok daha çok görülür.
3- Fiziksel Aktivite Düzeyi: Ayakta çok duranlar, fiziksel olarak ağır ve çok çömelip doğrularak iş yapanlar, çok merdiven çıkanlar, futbol, koşu, uzun atlama gibi spor yapanlar daha çok risk altındadır.
4- Yaş: Yaşın ilerlemesiyle birlikte dizin çatısını oluşturan bağlarda gevşeme ve eklem kıkırdaklarında yıpranmalar başlar.
5- Çevresel Faktörler: Kötü beslenme, sigara.
Diz Hastalıkları
Diz Bağlarında Gevşeme ve Yırtık: Dizin çatısını oluşturan ve stabilitesini sağlayan bağlar (ligamentler) cildin yaşlanarak sarkması gibi yaşla birlikte zamanla gevşer. Esasında diz hastalıklarının neredeyse tamamında bu çatının gevşemesi rol alır. Dizin stabilitesi bozulacağından menisküs dejenerasyon ve yırtıkları, kireçlenmeler ortaya çıkar. Spor yaralanmalarında ve travmalarda da bu bağlarda esneme ve yırtıklar olabilir. Temel bulgular özellikle yürürken merdiven inip çıkarken oluşan ağrılardır. Dizin muayenesinde bağların yapışma yerlerinde belirgin hassasiyet rahatlıkla saptanabilir.
Menisküs Zedelenmeleri: Genellikle futbolcu hastalığı olarak bilinse de yukarıda sayılan risk faktörlerini taşıyan herkeste menisküslerde yıpranma (dejenerasyon) ve yırtıklar ortaya çıkabilir. Temel belirtisi yürümekle, merdiven inip çıkmakla olan ağrılardır. Bazı hastalarda dizde kitlenmeler ve boşluk hissi olabilir.
Kireçlenme (Osteoartrit) : Daha çok 40 yaş üstü bayan hastalarda görülür. Kireçlenmenin sebebi dizde eklem kıkırdağının yıpranması (dejenerasyonu) ve zaman içerisinde tamamen harap olmasıdır. Kireçlenme denmesinin sebebi ekleme binen yükü azaltmak için eklem yüzeyini genişletmek amacıyla vücudun tepkisel olarak eklem çevresinde kemik çıkıntılar oluşturmasındandır. Burada en önemli hazırlayıcı sebep fazla kilo ve diz biomekaniğinin bozuk olmasıdır. Merdiven çıkma gibi dize yük bindiren aktiviteler de dizde eklem kıkırdağı harabiyetine ve kireçlenmeye neden olur.
Belirtileri yürümekle ve merdiven çıkmakla artan ağrı, dizlerde kıtırtılı sesler, diz hareketlerinde kısıtlanmadır. Hastalık ilerledikçe ağrı sürekli hale gelebilir ve hastanın yürüyebilme mesafesi gittikçe kısalır.
Diz Kapağı Kıkırdak Yumuşaması (Konromalazi Patella) : Dizin önünde ağrıya sebep olan en yaygın diz hastalığıdır. Diz kapağının altında bulunan eklem kıkırdağının yumuşaması neticesinde oluşur. Yumuşamanın sebebi diz kapağının diz eklemine göre olan pozisyonunun normalden farklı olmasına bağlı olarak yük dağılımında olan dengesizlikten dolayıdır. Başlangıçta kıkırdakta yumuşama ve şişme varken ilerlemiş vakalarda kıkırdakta yırtıklar ve ülserleşmeler olur. En önemli belirtisi dizin önünde olan ağrıdır. Bu ağrı özellikle uzun süre oturulduğunda ortaya çıkar. (sinema belirtisi)
Tendon İltihabı (Tendinit) : Kasların kemiğe yapıştıkları sert bant şeklindeki kısmına tendon adı verilir. Tendonların çeşitli hareketler veya biomekanik bozukluklar sonucunda zorlanması sonucu oluşan steril iltihaba tendinit adı verilir. En sık dizin ön kısmında diz kapağının hemen altına yapışan patellar tendonun iltihaplanması sonucu oluşan patellar tendinit görülür. Dizin hemen önünde hareketle artan keskin bir ağrıya neden olur.
Dizin İltihaplı Romatizmal Hastalıkları: Romatoid artrit, gut artriti, akut romatizmal ateş artriti gibi iltihaplı romatizmal hastalıklar dizde şişme, ısı artışı, hareket kısıtlılığı belirtileriyle seyreden diz hastalıklarına neden olabilir.
Yansıyan Ağrılar: Özellikle kalça ve bel problemlerine bağlı ağrı dize yansıyabilir. Bacak kaslarında oluşan ağrılı gergin bantlar (fibrozit) dizde hissedilen ağrılara neden olabilir.
Diz Ağrıları Tedavisi
Diz Ağrıları Tedavisi teşhis edilen hastalığa göre değişiklik gösterir. Önemli olan doğru teşhis ve sebebe yönelik yapılan tedavidir. Aşağıda diz hastalıklarındaki genel tedavi yaklaşımları özetlenmiştir.
Nöral Terapi: Hastalıkların dokulardaki sinir sistemini resetlemek için yapılan bir dizi enjeksiyon yöntemidir. Enjeksiyonda seyreltilmiş lokal anestetik (%0,5-1 prokain, lidokain)kullanılır. Amaç lokal anestezi elde etmek değil sinir sistemi ve dokuların hastalık hafızasını silmektir. Tüm diz ağrılarında uygulanabilir. Diz bağ, menisküs, kireçleme durumlarında kullanılabildiği gibi özellikle kaslardaki tetik noktalar, başka organlardan yansıyan ağrılar, geçirilmiş ameliyat ve hastalıklara bağlı bozucu alan kaynaklı diz ağrılarında alternatifi olmayan bir tedavi yöntemidir.
Proloterapi: İltihabi romatizmal hastalıklara bağlı diz hastalıkları dışındaki tüm diz hastalıkları dizin çatısını oluşturan bağların gevşemesi sonucu oluşur. Proloterapi tedavisi bu bağları yeniden güçlendiren bir tedavi yöntemidir. Enjeksiyonla diz bağlarının kemiğe yapışma yerlerine uygulanan yoğunlaştırılmış dextroz bu bölgede bağışıklık sistemini aktive ederek bir hücre yenilenmesi başlatır. Sonuçta dizin bağları eski sağlamlığını tekrar kazanır. Bu sayede dizin stabilitesi sağlanarak ağrılar büyük ölçüde ortadan kaldırılır.
PRP: Kişinin kendi kanından hazırlanan ve tıbbın birçok alanında iyileşmeyi uyarmak ve düzenlemek için kullanılan bir yöntemdir. Trombositlerin asıl görevi, bir yaralanma olduğu anda meydana gelen kanamayı durduran pıhtıyı oluşturmaktır. Bunun yanında dokunun onarımı ve iyileşmesine katkıda bulunan onlarca büyüme faktörü içerirler. Bu büyüme faktörleri ortama verildiğinde, vücudun kendi iyileşme mekanizmalarına destek olarak hasarlı dokulardaki tamire yardımcı olurlar.
Ozon Tedavisi: oksijenin 3 atomlu formu olan ozon özellikle akut ve iltihaplı diz ağrılarında gerek eklem çevresine gerek eklem içine ozon gazı direk enjeksiyon şeklinde uygulanır. Uygulama kan dolaşımını ve oksijenlenmeyi arttırır, ağrı ve iltihabı çok kısa sürede azaltır.
Fizik Tedavi: Enfraruj, ultrason, kısa dalga, lazer gibi yüzeyel ve derin ısıtıcı ajanlar, ağrı kesici elektrik akımları ile bölgesel kanlanmanın artışı, ağrılarda azalma ve iyileşme sağlanır
Kinesio Bantlama: Hasarlı eklem bölgesine özel tekniklerle bu iş için özel üretilen bantların eklemi destekleyecek şekilde yapıştırılmasıdır.
Egzersiz: Diz hastalarında eklemin taşıdığı yükü azaltmak dizin stabilitesini arttırmak için bacak kaslarının güçlendirilmesi şarttır. Ancak bu egzersizlerin dize yük bindirmeyen egzersizler olması gerekir. Yürüyüş, koşu gibi egzersizler ağrıyı arttırır. Bunun yerine oturarak ağırlıkla yapılan egzersizler, bisiklet, yüzme gibi ekleme yük bindirmeyen egzersizler yapılmalıdır.
Zayıflama: Diz hastaları eğer fazla kilosu varsa mutlaka zayıflamalıdır. Dize binen yük azaltılmadığı sürece yapılan tedavilerin etkisi yetersiz ve geçici olur. Bunun için iyi bir diyet ve egzersiz programı ile obezite rehabilitasyonu yapılması da şarttır.
Kaynak: en.wikipedia.org
Diz Sorunlarında Doktor Kamil Teker Tedavi Protokolü:
Alternatif tıp yöntemleri ve ilaç tedavisinden oluşmaktadır. Alternatif tedavi yöntemleri:
* manuel terapi,
* tıbbi masaj
* mezoterapi,
* proloterapi
* ozon terapi
* kuru iğne
olmak üzere altı terapi yönteminden oluşmaktadır. Tedavi kürler halinde verilmektedir. Bir kür 21 - 45 gün sürmektedir. Bir kürden sonra 45 gün ara verilmektedir. Sonra hasta kontrol edilmektedir. Klinik şikayetlerinde yüzde seksen düzelmeye ulaşıncaya kadar tedavi tekrarlanmakytadır.